tasavvufta aklın ve duyuların yetersiz kaldığı ne demek?

Tasavvufta, Allah'a ulaşmak ve ona yakınlaşmak için aklın ve duyuların yetersiz kaldığı düşünülür. Çünkü Allah'ı anlamak ve ona yakınlaşmak, sadece akıl ve duyularla değil, kalp ve ruhun da katkısıyla mümkündür. Tasavvuf yolunda ilerlerken, sadece zihinsel anlayışla yetinmenin yetersiz olduğu ve içsel deneyimlerin yaşanması gerektiği önemsenir. Bu nedenle, tasavvufi yolculukta düşünce ve hissiyatın bütünleşmesi gerektiği vurgulanır. Kalp, duygu ve düşüncelerinin doğru bir şekilde yönlendirilmesi, Allah'a yakın olmak için önemli bir unsurdur. Tasavvufî anlayışta, her insanın içinde bulunan ruhun Allah'ın izniyle kalbe dokunduğu zaman, gerçek bilgi ve gerçek aşk ortaya çıkar. Böyle bir tecrübe, akıl ve duyuların sınırlarının ötesinde bir deneyime yol açar. Bu nedenle, tasavvufta akıl ve duyuların yetersiz kaldığı düşüncesi öne çıkar.